minecrafttr aramıza katil!
batihost minecraft server kirala
Satın Al
MinecraftTR Reklam Alanı
Satın Al
Satın Al
Satın Al

Haber Çanakkale Zaferinin 106. Yıldönümünde Tüm Kahramanlarımızı Saygıyla Anıyoruz !

Test 1 2 3
Katılım
27 Aralık 2019
Mesajlar
362
En iyi cevaplar
11
Tepki puanı
133
Puanları
1,390
Discord
362Sefa#0362
Çanakkale.jpg



Bundan tamı tamına 106 yıl önce, şu anda yaşadığımız topraklar üstünde büyük bir muharebe yaşandı. Bu muharebede nice şehitler verildi, birçok kişi şehit oldu ve birçok aile yok oldu fakat savaşın kazananı Türk halkı ve Osmanlı ordusu oldu. Bu savaş sayesinde düşman kuvvetlerin boğazlar üzerinden ülkemize ve ülkemizin incisi İstanbul'a girmesi engellendi. Belki de Modern Türkiye'nin kurulmasına katkı sağlayan bir savaş bile olabilir. Bugün konumuz ise 18 Mart Çanakkale Zaferi başlığı altında bu savaşın etkilerini, anlamını, önemini ve daha fazlasını konuşmak.
18 Mart.jpg

Aslında bu savaş sadece Türkiye'nin tarihini değil tüm dünyanın tarih sahnesini bir anda değiştirdi. Bu savaşı düşman kuvvetler kazansaydı Osmanlı daha erken bir zamanda düşecek, ülke içi baş kaldırmalar olmayacak ve Türkiye büyük ihtimalle kurulamayacaktı. Bunların yanı sıra Türk bağımsızlığı olmayacak, Anadolu ve İstanbul işgal edilecekti. Bunun yanı sıra yüz yıllar boyunca çok büyük bir koz olan boğazlar diğer devletlerin eline geçecekti. Peki bu savaşın geniş çerçeveden önemi neydi?

- O döneme kadar "En güçlü donanma" olarak adlandırılan yenilmez İngiliz donanması yerle bir edildi.
- Türk halkı çok büyük bir motivasyon aldı ve bunun sonucunda ülke düşman kuvvetlerden arındırıldı.
- İstanbul'un işgali gecikti.
- Osmanlı'nın 1. Dünya Savaşında kaybetmediği tek cephedir.
- Çarlık Rusya'ya yardım gönderilemediği için Bolşeviklerin ülkeyi işgal etmesine sebep olunmuştur.


Çanakkale Savaşı'nın Kahramanları
Bugün 18.03.2021 tüm vatandaşların ülkesi için ölüme gittiği Çanakkale Savaşı'nın üstünden tam 106 yıl geçti. Tüm vatandaşlar hayatlarını bir kenara bırakıp sadece ülkesini kurtarmayı düşündü ve gerekirse vatan uğrunda ölmek için savaşa gitti.

Bu savaşta kadın, erkek, çocuk ve yaşlı ayrımı yoktu sadece vatanı kurtarma düşüncesi vardı. Anneler ve babalar daha 12-13 yaşlarında ki çocuklarını alıp savaşa gönderdiler. Her insan savaştaydı. Erkekler ellerinde silahlarla cephede, kadınlar ise mehmetçiğe destek olmak için gerek cephe de gerek cephe arkasında tüm güçleri ile yardım ettiler. Çanakkale savaşında Türk kadını daha çok cephe gerisinde aktif bir şekilde yardım etmiştir. Bazı Türk kadınlarımız ellerine silah alıp cephede de mehmetçiğe destek vermiştir.

Bu savaşta çok kayıp verdik. Çok fazla gencimiz vatan uğruna geleceğini yaşayamadan vefat etti ama bugün bile onların sayesin de bu vatanımız dimdik ayakta duruyor. Türk kadınları, cephe de savaşması bir çok düşman askerin dikkatini çekmiştir. İşte onlardan birkaçı:

"...15 Ağustos 1915 Pazar günü savaşa katıldık ve büyük tepeyi ele geçirme görevi aldık. Bu arada çok can kaybı verdik. Şarapnel parçaları, makineli tüfek mermilerinin yarı sıra pusuda ateş eden keskin nişancı kadın savaşçıların ateşi altında adeta cehennemde ilerlemek gibi bir şeydi. Burada pusuya yatıp çarpışan keskin nişancıların çoğu kadın veya kız. Kendilerini yeşile boyayıp bodur çalılar ve bitkilerle uyum sağlamışlar."

"Benim de vurulduğum 18 Mayıs 1915 günü, keskin nişancı bir Türk kızı, pusuda çarpışıyordu. Gizlendiği yerden gün boyunca ateş etti ve çok sayıda adamımızı vurdu. Ancak gün batmadan bir Avustralyalı tarafından vurulmasına gene de üzüldüm. Güzel yapılı ve tahminen 19 - 21 yaşlarında bir kızdı. Ölü olarak ele geçirdiğimizde yanında başka bir Türk'ün ölüsünü de bulduk. Genç kızın bedeninde 52 kurşun yarası vardı."

“Denizci asker 25 Nisan 1915 çıkarmasında yaralanmış, kendisi çarpışmalar sonucu ele geçen keskin nişancı bir Türk kadınıyla karşılaşmış: …O, bir Türk kadın savaşçısıydı ve durmaksızın saklandığı evden ateş ediyordu, evi boşaltıp teslim olmayı reddediyordu. Sonunda ele geçtiğinde, yanında yaşlı annesi ve çocuğu da birlikteydi. Yakalanana kadar bir pencereden ısrarla ve özellikle de subaylarımızı hedef alarak ateş etmişti. Sanıyorum öldürdüğü bazı kurbanlarını süngülemişti de. Üzerinde 16 askerimizin künyesini bulduk…”

“Herkes en hızlı bir şekilde sahile süründü… Türk siperlerindeki keskin nişancılardan bize ateş yönetildi. Biraz ateşten sonra çalıların arkasından bir Türk kızı geliyordu. Kimliğini gösteren bir çeşit yuvarlak işaret diskleri ve kollarında saatler olduğu halde yakalandı. Çalılığa uysun diye vücudu yeşil boya ile kamufle edilmişti. Keskin nişancılık eğitimi almıştı. Başka yakalanan Türk kadınları da vardı”

Kadınlarımızın Anadolu'nun kurtuluşunda oynadıkları rolleri cepheye silah taşımak, cephane imalathanelerinde çalışmak, askerlerin giyecek ve yiyecek ihtiyacını karşılamak gibi alanlara sıkışmış şekilde öğrendik okullarımızda. Hemşirelik görevleri, göçmenlere ve kimsesizlere yardım ve cemiyetlerde, mitinglerde çalışmak da bilgilerimiz arasındaydı.

Kadınlarımız 1915'te elbette çok daha fazlasını yaptı. Bazıları cephede kıran kırana çarpıştılar. Kimisi keskin nişancılık yaptı, kimisi bambaşka katkılarla, bambaşka kahramanlıklarla tarihe geçti.

Çanakkale savaşında çok fazla kadın şehit verdik. Bu kadar fazla şehidimizin isimlerini maalesef ki sayamayız. En azından bir kaç kadın şehidimizin vasıtasıyla bütün şehitlerimizi analım;

Nezahat Onbaşı işte bu kahramanlardan biri... Nezahat Hanım'ın babası Albay Hafız Halit Bey, Gediz Cephesi'nde çarpışan 70. alayın komutanıdır. Nezahat Hanım'ın annesi vefat etmiştir, hayatı çocukluğundan beri cephe cephe gezerek geçmiştir.

Nezahat Onbaşı.jpg


Nezahat Onbaşı (Baysel)

Gediz Cephesi'nde savaşın kötüye gitmesi bazı erlerin geri çekilmesine, kaçmayı düşünmesine sebep olur. İşte o noktada Nezahat Hanım'ın kahramanlığı devreye girer. Bazı erler dediğimize bakmayın, Nezahat Hanım atıyla 600 kişilik bir alayın önünü keser, "Ben babamın yanına ölmeye gidiyorum, siz nereye gidiyorsunuz!" diye bağırır. Erler bunun üzerine cepheye dönerler, Nezahat Hanım ile birlikte savaşırlar, Gediz cephesini geri alırlar. Nezahat Hanım bu savaştan sonra onbaşı rütbesini alır, Nezahat Onbaşı olarak anılmaya başlar. Yalnız önemli bir ayrıntı daha var:

Nezahat Onbaşı, bu rütbeyi kazandığında henüz 12 yaşında küçük bir kız çocuğudur! Türkiye Büyük Millet Meclisi, 30 Ocak 1921 tarihli oturumunda Kurtuluş Savaşı'mızın ilk İstiklal Madalyası'nı da Nezahat Onbaşı'ya takdim edilmesi kararlaştırılır...
Hatice Hanım.jpg

Mücahide Hatice Hanım

Tarihe gömülmesine neredeyse ramak kalmış, kahramanlar kahramanı bir hanımefendi Mücahide Hatice Hanım. Tarihi bilgiler, belgelerle dolu internette, okul kitaplarında ismi neredeyse hiç geçmiyor, ismini ancak küçük derlemelerde, küçük paragraflarda okuyoruz. Halbuki hikayesi filmlere konu olacak kadar çarpıcı!

Mücahide Hatice Hanım, Anafartalar cephesinde 56. fıkrada mehmetçiklerle omuz omuza çarpışan bir kadın askerdir. Anafartalar'dan sonra diğer savaşlara da katılır, İzmir'de Yunan ordusuna esir düşer, İnönü Muharebeleri başta olmak üzere Kurtuluş Savaşı'nın birçok cephesinde canını dişine takarak çarpışır. Tek bir farkla! Gelin, kendi açıklamasından okuyalım;

“İzmir’in Kemalpaşa (Nif) kazasının Ahmetli köyünden Hacı Halilzâdeler’denim. Babam merhum Mehmet Efendi’dir. Çanakkale Anafartalar’da 56. fırkada silahımla muharebelere iştirak ettim. Adım Ahmet idi. Benim kadın olduğumu kimse bilmiyordu. Şarapnel ve kurşunlarla dokuz yerimden yaralandım. Milli muharebelerimize de gönüllü iştirak ettim...”
Zafer-i Milli Gazetesi, 20 Mart 1926.
Zeynep Çavuş.jpg

Zeynep Mido Çavuş

Kurtuluşumuzun sadece Anadolu sınırlarında doğan insanlarla kazanılmadığı, ilkokul birden itibaren bildiğimiz bir gerçek. Hatırlatalım; Mustafa Kemal Atatürk'ın doğduğu kent, bugün Yunanistan sınırları içinde yer alan Selanik :) O halde bir de Kosovalı kahramanları hatırlatalım;

Çanakkale Savaşı'na Anadolu illerinde doğan askerlerin yanı sıra eski Osmanlı toprağı Kosova'dan gelen gönüllüler de katılır, sekiz tabur asker vatani görevlerini kanlarının son damlasına kadar gerçekleştirirler. Bu taburlardan biri Gora-Dragaş bölgesindendir; içinde de yalnızca erkekler değil, kadınlar da vardır!

Bu kadınlardan biri de Dragaşlı Zeynep Mido Çavuş'tur...

Zeynep Mido Çavuş ailesini Kosova'da bırakır, tek başına cepheye gider, şehit olur. Bu hikayenin bir başka etkileyici tarafı, Zeynep Mido Çavuş'un o sırada bekâr ve gelinlik çağında olmasıdır. Zeynep Mido Çavuş'un hikayesi Gora ve Dragaş'ta halâ dilden dile anlatılır.

Vatanımızın bağımsızlığı için fedakarca çalışan, dişini tırnağına takan, canını hiçe sayan kahraman Türk Kadınlarına bir borcumuz var. Ne yapsak bu borcu ödeyemeyiz. Bugün Türk kadını halen Çanakkale Cephesindedir. 106 yıldır vatan savaşının en önündedir. Öğretmen Şenay Aybüke Yalçın, Yarbay Songül Yakut, Astsubay Üstçavuş Esma Çevik, Polis Nefise Özsoy... saymakla bitmez. Hiçbiri bu tarihe sığmaz. Mor renge hapsolmaz. Al bayrak için canını verir.



Çanakkale Savaşı Neden Yapıldı ?

1911-1912 yıllarında Osmanlı Devleti son Afrika toprakları olan Trablusgarp ve Bingazi'yi italya'ya bırakılır, 1912-1913 Balkan hezimeti ise 500 yıldır Türk olan Rumeli'deki son Türk hakimiyetini yok eder.
Bu yüzden Osmanlı Devleti kaybettiği toprakları geri almak istemektedir. İngiliz ve Fransızların İstanbul'u ele geçirme isteğidir ve İstanbul'a giden yol ise Çanakkale Boğazı'ndan geçmektedir. Bulgar orduları İstanbul kapılarına dayanması, İstanbul ve boğazların güvenliğini tehlikeye getiriyordu.
İki Alman Gemisinin Akdeniz'de İngiliz ve Fransız donanmasından kaçarak Türk bayrağı altında Rus limanlarını bombalamasıdır. Ve Osmanlı Devleti bu sebeplerden dolayı savaşa girmek zorunda kalmıştır.

Bu savaşta 253 bin Kahraman Türk askeri şehit olmuştur, itilaf devleri ise 250 bin civarı ölü olmuştur. Çarlık Rusya'ya yardım gidememiş ve yerine sovyetler birliği kuruldu.
Osmanlının sürekli kaybeden imajı bir nebze olsun silindi.


Çanakkale Savaşı veya diğer adı ile Çanakkale Muharebeleri ve 1'nci Dünya Savaşı sırasında 1915-1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası'nda Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında yapılan büyük deniz ve kara savaşıdır. İtilaf Devletleri; Osmanlı Devleti'nin başkenti olan İstanbul'u alarak İstanbul ve Çanakkale boğazlarının kontrolünü ele geçirmek istiyorlardı. Rusya ile güvenli bir erzak tedarik ve askeri ikmal yolu açmaktır ve başkent İstanbul'u zapt etmek suretiyle Almanya'nın müttefiklerinden birine savaş dışı bırakarak ittifak Devletler'ni zayıflatmak istiyorlardı ilk hedef olarak Osmanlı Devletini ve Çanakkale Boğazı'nı seçtiler. Ancak saldırıları başarısız olmuş ve kaçmak zorunda kaldılar. Kara ve deniz savaşı sonucunda iki taraf da çok ağır kayıplar verdiler. İtilaf Devler; Britanya İmparatorluğu, Avustralya, Yeni Zelanda, Fransa oluşmaktadır. Ve Çatışan birlikler 5.Ordu (315.500) - MEF (489.000), Doğu Seferi Kuvvetleri (79.000)


BEN SİZE ÖLMEYİ EMREDİYORUM !

Mustafa Kemal Atatürk'ün Ben size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum sözüyle gözünü kırpmadan düşmanın üzerine yürüyen 57'nci Alay ve diğer birliklerin katıldığı taarruzla ilgili ingiliz subayı General Hamilton'ın şu sözleri söyledi; Gebe dağlar Türk doğurmaya devam ediyor sözü de o yıllarda Türk askerinin ortaya koyduğu mücadeleyi akıllara kazamıştır.


"ÇANAKKALE GEÇİLMEZ !"


Buraya kadar okuyan herkese teşekkürlerimi sunuyorum.
Ayrıca konuyu yazan asıl kahramanlar @omayGAT, @Yedlix ve @DarkSad'e bizzat teşekkürlerimi iletiyorum.
 

Ekli dosyalar

  • Zeynep Çavuş.jpg
    Zeynep Çavuş.jpg
    127.5 KB · Görüntüleme: 11
  • Nezahat Onbaşı.jpg
    Nezahat Onbaşı.jpg
    84 KB · Görüntüleme: 11
  • Hatice Hanım.jpg
    Hatice Hanım.jpg
    110.2 KB · Görüntüleme: 11
  • 18 Mart.jpg
    18 Mart.jpg
    28.7 KB · Görüntüleme: 13
Son düzenleme:
Ne Mutlu Türküm Diyene!
Yasaklandı
Katılım
1 Ocak 2020
Mesajlar
914
En iyi cevaplar
1
Tepki puanı
449
Puanları
825
Discord
Ölürsek şehit, kalırsak gazi
 
Kaşif
Katılım
17 Ekim 2019
Mesajlar
179
Tepki puanı
90
Puanları
1,305
Discord
DarkSad#7914
18 Mart Çanakkale Zaferinin 106. yılında tüm şehitlerimizi saygıyla anıyoruz.
 
Seçkin madenci.
Katılım
9 Temmuz 2020
Mesajlar
71
En iyi cevaplar
2
Tepki puanı
27
Puanları
1,265
Discord
komplexuss#9999

Üst