- Katılım
- 26 Şubat 2020
- Mesajlar
- 108
- En iyi cevaplar
- 2
- Tepki puanı
- 18
- Puanları
- 1,080
10 Kasım – Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü Saygı, Minnet ve Özlemle Anıyoruz
Her 10 Kasım sabahı, saatler 09.05’i gösterdiğinde, tüm Türkiye derin bir sessizliğe bürünür.
O an, sadece bir lideri değil; bir milleti yeniden ayağa kaldıran, karanlık günlerde bir umut ışığı yakan büyük bir kahramanı anmanın vaktidir.
Mustafa Kemal Atatürk, savaşlarla yorgun düşmüş bir ulusun kalbinde yeniden inanç, cesaret ve özgürlük ateşini yakmıştır.
Yalnızca bir komutan değil, bir öğretmen, bir düşünür, bir devrimcidir.
Onun fikirleriyle yoğrulmuş bu topraklar, bugün hâlâ onun izinde yürüyen milyonların vatanıdır.
Atatürk, bizlere sadece bir ülke değil, bir yaşam biçimi bıraktı.
Cumhuriyet; özgürlüğün, eşitliğin ve çağdaşlığın simgesi oldu.
Kadınların toplumsal hayatta yer alması, bilimin yol gösterici olması, sanata ve eğitime verilen değer...
Bunların hepsi onun ileri görüşlülüğünün, halkına duyduğu sonsuz güvenin birer yansımasıdır.
Bugün, onun “En büyük eserim Cumhuriyettir.” sözünü her zamankinden daha iyi anlıyoruz.
Cumhuriyet, sadece bir yönetim biçimi değil; bir karakterdir, bir duruştur, bir onurdur.
Bizler, bu emaneti sonsuza kadar korumakla yükümlüyüz.
Atatürk’ün fikirleri, zamanın ötesindedir.
O, geçmişte kalmış bir hatıra değil; her yeni neslin kalbinde yaşayan bir rehberdir.
Onun akla, bilime ve ilerlemeye verdiği önem, bugün hâlâ yolumuzu aydınlatmaktadır.
10 Kasım, sadece bir anma günü değildir.
10 Kasım, bir duruştur.
Bir milletin minnetini, özlemini ve bağlılığını sessizlikle haykırdığı gündür.
O sessizlikte, milyonların kalbi bir olur.
“Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır;
fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.”
️ Sonsuz saygı, derin özlem ve büyük bir gururla...
Atam, daima izindeyiz!
Her 10 Kasım sabahı, saatler 09.05’i gösterdiğinde, tüm Türkiye derin bir sessizliğe bürünür.
O an, sadece bir lideri değil; bir milleti yeniden ayağa kaldıran, karanlık günlerde bir umut ışığı yakan büyük bir kahramanı anmanın vaktidir.
Mustafa Kemal Atatürk, savaşlarla yorgun düşmüş bir ulusun kalbinde yeniden inanç, cesaret ve özgürlük ateşini yakmıştır.
Yalnızca bir komutan değil, bir öğretmen, bir düşünür, bir devrimcidir.
Onun fikirleriyle yoğrulmuş bu topraklar, bugün hâlâ onun izinde yürüyen milyonların vatanıdır.
Atatürk, bizlere sadece bir ülke değil, bir yaşam biçimi bıraktı.
Cumhuriyet; özgürlüğün, eşitliğin ve çağdaşlığın simgesi oldu.
Kadınların toplumsal hayatta yer alması, bilimin yol gösterici olması, sanata ve eğitime verilen değer...
Bunların hepsi onun ileri görüşlülüğünün, halkına duyduğu sonsuz güvenin birer yansımasıdır.
Bugün, onun “En büyük eserim Cumhuriyettir.” sözünü her zamankinden daha iyi anlıyoruz.
Cumhuriyet, sadece bir yönetim biçimi değil; bir karakterdir, bir duruştur, bir onurdur.
Bizler, bu emaneti sonsuza kadar korumakla yükümlüyüz.
Atatürk’ün fikirleri, zamanın ötesindedir.
O, geçmişte kalmış bir hatıra değil; her yeni neslin kalbinde yaşayan bir rehberdir.
Onun akla, bilime ve ilerlemeye verdiği önem, bugün hâlâ yolumuzu aydınlatmaktadır.
10 Kasım, sadece bir anma günü değildir.
10 Kasım, bir duruştur.
Bir milletin minnetini, özlemini ve bağlılığını sessizlikle haykırdığı gündür.
O sessizlikte, milyonların kalbi bir olur.
“Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır;
fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.”
️ Sonsuz saygı, derin özlem ve büyük bir gururla...
Atam, daima izindeyiz!